give on

English-Turkish Translation

  1. Verb borsada simsarların borç aktarmasından doğan faizi ödemek
  2. Verb faiz karşılığında bir simsara borç hisse vermek
  3. Verb repor muamelelerinde tediyede bulunmak
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

give on a share in a business
bir işle ilgilenmek Verb
give on commission
emanet olarak bırakmak Verb
give on stock
başka tarihe attırmak Verb
give on the works
şiddetle azarlamak Verb
give on/onto/upon
bakmak, nazır/yönelik olmak, açılmak.
The window gives on the sea. The door gives onto the garden.
give one's hand on a bargain
bir pazarlığı tokalaşarak sonuçlandırmak Verb
give one's opinion on ...
... hakkında görüş bildirmek Verb
be called on to give evidence
tanıklık etmeye çağrılmak Verb
get/have/give someone a line on something
birisine bir hususta bilgi vermek.
give (get) a good return on an investment
bir yatırımdan iyi kazanç sağlamak Verb
give (up) on trust
emaneten vermek Verb
give a bill on discount
bir senedi kırdırmak Verb
give a bill on discount
senedi kırdırmak Verb
give a decision on a case
bir davada karar vermek Verb
give a decision on a case
davada karar vermek Verb
give a ruling on the case
dava hakkında hüküm vermek Verb
give a talk on sth
bir şey üzerinde konuşma yapmak Verb
give no leg to stand on
tutunacak bir dal bırakmamak, kıskıvrak bağlamak, çaresiz bırakmak.
give particulars on a case
davanın ayrıntılarını vermek Verb
give someone a clip on the ear
birine tokat atmak.
give someone a pat on the back
birini yağlamak Verb
give someone one's hand on/upon something
el sıkarak anlaşmak, mutabık kalmak.
give something as security on collateral
tutuya koymak Verb
give the rap on/over the knuckles
azarlamak.
give witness on sb's behalf in (law) court
mahkemede biri lehine tanıklık etmek Verb
hand/give somebody something on a plate
bir kimsenin arzularına/isteğine ram olmak/boyun eğmek, istenileni seve seve vermek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database